Birleşmiş Milletler 10 Kasım 2011 kararı ile 21 Mart tarihini resmi Dünya Down Sendromu Günü olarak tanıdı. 21 Mart tarihinin seçilmesindeki en önemli neden ise downsendromlu bireylerde 21'inci kromozomun 3 tane olmasını simgeliyor.
Down Sendromu bir hastalık değil, genetik bir farklılıktır. Genetik düzensizlik sonucu insanın 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom bulunması durumu ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan hastalığa verilen isimdir. Bu fazlalık bireyin fiziksel ve zihinsel özelliklerine de yansımakta, gelişim geriliğine sebep olmaktadır. Downsendromuna sebep olduğu bilinen tek etmen hamilelik yaşıdır, 35 yaş üstü hamileliklerde risk artar. Ancak genel olarak genç kadınlar daha fazla bebek sahibi olduğundan Downsendromlu çocukların %75-80’i genç annelerin bebekleridir. Ortalama her 800 doğumda bir görülür.
0-2 ay itibariyle eğitime başlamak son derece önem taşımaktadır. Her çocuk gibi Downsendromlu çocuklar da farklı zekâ seviyesine, yetenek ve kişiliğe sahiptirler. Burada kilit nokta çocuğun kapasitesini maksimum düzeyde kullanabilmesi için zamanında ve doğru desteğin alınmasıdır. Erken eğitim programları, fizyoterapi, dil terapisi, oyun grupları gibi seçenekler aileler tarafından iyice değerlendirilmeli ve doğru kaynaklara ulaşılarak karar verilmelidir. Erken müdahale ve fizyoterapi programlarıyla çocuğun gelişiminin en erken yaştan itibaren desteklenmesi en önemli konudur.